Astrolojide ay düğümlerinin burç ve ev yerleşimi kişinin taşıdığı karmayı gösterir. Sinastri’de ay düğümlerinin partnerin gezegenleriyle açıları bireylerin birbirleriyle ilgili karmalarını gösterir. Karmik ilişki, partnerler arasında geçmiş yaşam bağlantısına sahip olmak, ruhların bu dünyaya gelmeden önce anlaşma yapması veya hayat planında birbirlerinin tekamülüne hizmet etmek için bir araya geldiğine inanılan bir tür bağlantıdır. Bu ilişkiler bir tür sebep-sonuç ilişkisine dayanır.
Öğrenmeniz gereken dersleri kolaylaştırabileceği gibi, sizin ısrarla öğrenmek istemediklerinizi zorla öğretebilir. Diğer bir bakış açısıyla, karmik ilişkiler bir tür rehber veya öğretmen gibidir. Manevi olarak büyüme ve çözülme yaratırlar. Bir tür ruh eşi ilişkisidir karmik ilişkiler. Fakat sonsuza kadar devam etmek zorunda değildirler. Siz dersinizi alana kadar sizi zorlamaya devam ederler, sonrasında ilişkiye devam edip etmemek kişinin hem kader planına hem iradesine ve seçimlerine bağlıdır.
Partnerinizi daha önceden tanıyormuşsunuz hissinde olabilirsiniz. “O benim kaderimmiş gibi hissediyorum” cümlesini çokça duymuşumdur danışmanlıklarda. Bazen çok iyi bazen çok negatif duygular arasında gelgitler yaşayabilirsiniz. Siz kader planınızdan saptığınızda size vereceği ders her ne ise sizi onunla sınar.
Bu ilişkiler çok inişli çıkışlı olabilir. Sürekli bir türbülans hali olabilir. Sizi yükseltmek yerine dibe çekiyorsa, alacağınız ders kendinizi nasıl iyileştireceğiniz konusunda olabilir. Kendi toksik davranışlarınızı nasıl iyileştirebilirsiniz ya da bir ilişki içinde nelerden kaçmanız gerekiyor bunları öğretebilir. Bırakmak isteseniz bile, dersinizi almadan hayatınızdan tam anlamıyla çıkaramazsınız. Dersi almadan biterse, benzer temalarda başka bir partner yerini doldurur. Çünkü sistem boşluk sevmez.
Her şey mükemmel gitse bile hiçbir zaman tutarlı ilerlemez. Çünkü sizi tekamülünüze ulaştırmak için oradadır. Hedefinizden sapıp sabitlendiğiniz noktada türbülans başlar. Tüm korkularınız ve travmalarınız, yüzleşmeniz gereken her şey açığa çıkabilir. Bu noktada kaçışınız yok. Siz kendi ayaklarınız üzerinde durmaya geldiyseniz, sizi sürekli yarı yolda bırakarak hedefinize itebilir örneğin.
Karmik ilişkilerin sağlıksız ve toksik hale evrilmemesi için, tekamül planınıza odaklanıp, ilişki içinde kaybolmamak ve o toksik dinamikten çıkmak önemlidir. Karmik ilişkiler büyümekle, ruh eşleri iyileşmek ve tamamlanmakla ilgilidir.
Partner güney ay düğümü bağlantısıyla geldiğinde, negatif anlamda zorlayıcı olurken, ilişkiden çıkış ve bırakmak çok zor olabilir, sisteme direnirsiniz. Kuzey ay düğümü bağlantısıyla geldiğinde sizi tekamülünüze iter. Bunu canınızı acıtarak da yapabilir, kolaylıkla da yapabilir. Bu, kuzey ay düğümünüze kavuşan gezegene bağlıdır.
Örnek olması açısından, size üç ayrı eski partnerimle haritamı ve ilişkiden aldığım dersleri aktarmak isterim. Kendileri benim için rahmetli olduğundan, burada haritalarını ifşa etmek ve biraz eleştirmekten de çekinmiyorum.

İçerideki benim, dışarıdaki harita eski partnerimin.
Baktığımızda ilk göze çarpan detay kendisinin ay düğümlerinin benim ASC-DSC (1. Ve 7.ev girişi) hattıma oturması. Aynı zamanda kendisiyle Ay-Güneş kavuşumumuz da mevcut. Evet itiraf ediyorum karşılıklı hayranlığın olduğu ve birbirimizi çok da yıpratmadığımız bir ilişki yaşadık ve benim ruh eşimdi diyebilirim. Konudan sapmadan ay düğümleri bağlantısıyla şunları söyleyebilirim, onu gitmesi gereken noktaya iterken sınırsızca tevazu gösterdim. Bana ilk tanıştığımız andan beri aşinaydı, uyumlu ve rahattık. Birbirimize çok ilgi duyuyorduk ve bağlıydık. Fakat o bir süre sonra benim kendimi dünyaya yansıtma şeklimi (ASC) eleştirmeye başladı. Peki bu ilişkinin bitme sebebi bu muydu? Hayır tabiki. Birbirimizin hayatındaki misyonunu tamamladık ve kavgasız gürültüsüz ayrıldık. Beni zorlayan yada tüketen bir etki yoktu bu sinastride. Aksine değer algımı yükseltti ve bana şifa oldu. Hala güzel anarım. Burada benden çok onun benden aldığı bir ders var. Benim DSC yani 7.ev girişim onun Kuzey düğümü ile kavuşumda. Bu asla tesadüfi bir birliktelik değildi. Birbirimize bir partnerde, bir ortaklıkta, kader planında yol yürürken yol arkadaşımızda neleri isteyip istemediğimizi hatırlattık. Yolu bahtı açık olsun.

İçerideki benim, dışarıdaki harita eski partnerimin.
Bu sinastri evlilikten döndü. Şimdi ilk bakışta ay pluto kavuşumu gözünüze çaprtı değil mi? Fakat ben bu ilişkide kendimi tüketip partnerime delicesine bağlanmadım. Benim Lilith’im onun Ay ve Güneş’i ile kavuşumda ve onun haritası balzamik fazda. Hayatındaki kadını sindirmek isteyen bir adam fakat benim buna boyun eğmem pek mümkün olmadı. Başta inanılmaz bir çekim vardı, her şeyi beraber yapardık. Birbirimizden ayrı bir hayat düşünemiyorduk. Chironlara bakın. Benim Chiron’um onun yükseleniyle kavuşumda ve onun Venüs’üne karşıt. İlk etapta birbirimize iyi geldik (ASC-Chiron ve Güneş-Chiron kavuşumu) fakat sonrasında ona ciddi bir travma yaşattım (Venüs-Chiron karşıtlığı). Baktığımızda onun Pluto’su benim Kuzey Ay Düğümüm ile kavuşumda. Bana karşı çok yoğun hisler besliyordu ama günün sonunda beni kontrol etmeye çalıştığında benim Lilith’im baskın geldi. Çok ısrarcı ve manipülatifti ve ben bu duruma baş kaldırdım. Çünkü ilişkide güç mücadelesi inanılmaz yorucu olmaya başlamıştı. Fakat beni bir sonraki durağa tüketerek de olsa hazırlamıştı. Gitmem gereken noktayı unutmak üzereydim ki tekrar ilerlemem için beni zorladı. Ben ilişki içinde kaybolup gitmek, başım sıkıştığında kendimi kapatıp 12.evin getirdiği inziva ve hayal dünyasında kaybolmak değil, aksine 6.evin getirdiği çalışma ve düzen oluşturma üzerine ilerlemeliydim. Ve bu arkadaştan kurtulunca kariyerime ve kendime odaklandım.

İçerideki benim, dışarıdaki harita eski partnerimin.
Bu da sonuncusu, en karmaşık olanı. Kuzey Ay Düğümünü çalıştırmam için sistem önüme haritasında yay yerleşimi olan adamları atıyor resmen. İlk gözünüze çarpan nedir? Ben bu ilişkiyi hiç yaşamadan bu haritaya baksaydım arkana bakmadan kaç derdim kendime. Sebebi mi? Baktığınızda o güzel Ay-Venüs-KAD bağlantısını gördünüz değil mi? Partnerimin Neptün’ü tam olarak yükselenimin karşısında. Dolayısıyla ona kanmaya çok müsaitim. Şimdi gelelim konumuza. Onun Venüs’ü benim deneyimlemem gereken alan. Başta inanılmaz bir çekim vardı fakat sonrasında Satürn’ü devreye girdi ve bana o sevgiyi kısmaya bir süre sonrasında hiç hissettirmemeye başladı. Bu konuda ona kırgınım ama haritasına bakınca da kızamıyorum (Chiron’una bakın. İlişkiler adına travması var.) Satürn’ü bizi etkilemeseydi romantik bir ilişki kurabilirdik. Fakat günün sonunda beni güçsüz hatta çocuksu bulduğuna eminim. Onun Güney Ay Düğümüne baktığımızda benim Merkür’üm ve Jüpiter’im ile kavuşumda. Düşüncelerimi ona asla kabul ettiremedim, konuştuklarım onun zihninde herhangi bir yere dokunmadı. Beni zihinsel olarak tüketti. Ona karşı çok cömert davrandım ve sürekli ona iyi gelmeye çalıştım. Ki geliyordum da, sanırım tükendiği noktada geri dönmesinin sebebi bu. Mars’ımın da orada olması sebebiyle bu düşünce birliğini sağlayamadığımızda ve beni fazla tüketme eğilimine girdiğinde, söylediklerim ve verdiğim tavizler onda bir yer bulmadığında bu benden ona karşı öfkeyle yansıdı. Bu ilişki defalarca bitti defalarca yeniden başladı. Kurtarabilir miydik, belki. Fakat bu noktada kendime ve sizlere şunu hatırlatmak isterim. Her ruhun tekamül yolculuğu farklı. Onun karması Kuzey Ay Düğümü Koç’u gerçekleştirmek üzerine. Belki de sistem bana duygusal ilişkilerde kendimi tüketmek yerine kendimi tüketen davranışları bırakmak, kendimi tüm benliğimle hayatın akışına vermek ve kendi gemimin kaptanı olmayı gösteriyor.
Yorum bırakın