24 Nisan 2024’te 4° Akrep burcunda Dolunay gerçekleşiyor. Akrep Dolunayları her zaman yoğundur ama bu sefer ekstra olacak. Çünkü yöneticisi Plüto 2° Kova burcunda ve dolunaya T Kare yapıyor. Güç mücadeleleri, gizli gündemler veya bilinçaltı arzular yüzeye çıkabilir. Bu bir doruk noktası ya da sondur ve ya hep ya hiç olacaktır. Akrep, gizli bir şekilde de olsa Aslan kadar dramatik olabilir. Hayattı tehlikede olmasa bile olaylar ölüm kalım meselesi gibi hissettirecek. Halının altına süpürülmüş sorunlar (sırlar, yolsuzluklar, gizli kaynaklar) ortaya çıkacak. Ve açığa çıkmayı tetikleyen bir kriz olacak; sizi geleceğe doğru çeken değişiklikler, sıkışmış ve gömülü bir şeyle çarpışacak. Gücün eski versiyonları yeni versiyonlarla buluşacak.
Akrep neyin tabu olduğuyla ilgilidir, bu nedenle bazı çirkin açıklamalar olabilir ama aynı zamanda önemli bir gerçeği saklıyorsanız muazzam bir rahatlama da olabilir. Bu burcun doğasında olan gerilim aydınlanacak; yaklaşmak, birini tanımak , kendinizi bir şeye kaptırmak için bir çekim var. Ama her şeyi kontrol etmeye, hükmetmeye yönelik bir çekim de var. Bunun en uç versiyonu ısrarla takiptir; takipçi hedefiyle yakın olmak ister ancak kurbanının seçimini elinden alır (gerçek yakınlık karşılıklı seçimi içerir). Bu Dolunay sırasında mutlaka takip etme deneyimi yaşamayacaksınız, ancak birleşme ve kontrolün itilmesi/çekilmesi çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir.
Plüto’dan gelen bir kare, takıntılı/aşırı ihtiyaçlar nedeniyle sizi bir alanda sonuna kadar gitmeye zorlar. Krizin üstesinden geldikçe dönüşürsünüz; gömülü güce eriştikçe çok daha fazlasını başarabileceğinizi keşfedersiniz, ancak sonunda kontrol edemediğiniz şeyler hakkındaki gerçekle karşılaşırsınız. Bir “ölüm” vardır, gölgenizle karşılaşırsınız ya da güçlü ve hoş olmayan bir kişiye bulaşırsınız. Sonra diğer tarafa geçersiniz ve yeniden doğarsınız; daha güçlü, saklayacak hiçbir şey olmadan. Ölmekte olanı kabul edip, ortaya çıkanı kucaklarsanız, bu güçlendirici bir Dolunay olabilir.
Akrep/Boğa ekseninde, koruma/hayatta kalma/sahiplik/paranıza (Boğa) karşı tasfiye/ölüm/birleşme/onların parasına (Akrep) bakıyorsunuz. Neyi kontrol edebileceğiniz ve neyi yapamayacağınız. Ve olanların tamamen içsel bir süreç olması da mümkün. Yeraltı dünyasına yolculuğunuza ve yeniden ortaya çıkışınıza kimse tanık olmuyor. Belki psikolojik bir atılım ya da bağımlılık/sahiplenme eğilimleriyle hesaplaşma ya da kişisel uçurumunuza bir bakış söz konusu olabilir.
Hepimizin karanlık bir tarafı var. ‘Karanlık taraf’ Akrep’in bölgesidir. Akrep durgun, karanlık sulardır. Sabit bir su burcu olan Akrep, derin bir rezervuar gibi duygulara (suya) tutunur (sabit). Akrep, iç dünyamızdaki simyaya dönüştürülmeyi bekleyen işlenmemiş şeylerin tamamıdır. Duygularımızı işlediğimizde dönüşüm gerçekleşir. Dönüşüm, simya ve kendi kendine hakimiyet Akrep’in en yüksek ifadeleridir. Ancak yoğun bir duygusal deneyim yaşadığımızda sıklıkla yaptığımız şey, onu hemen işleme koymamaktır. Birisi bizi üzerse, onunla yüzleşmeyiz, temelde yoğun duygusal alışverişin verdiği rahatsızlıktan kaçınırız. Yüzlerine bir şey söylemiyoruz ama gerilimi azaltmak için arkalarından konuşuyoruz. Onlara kızıyoruz. Bilinçli ya da bilinçsiz yollarla onlardan intikam almaya çalışıyoruz. Durumu veya onların bizimle ilgili algılarını manipüle etmeye çalışarak gizli anlamlar taşıyan şeyler söyleriz.
Ve burada Akrep’in 2 uç noktası var: manipülasyon ve sadakat. Manipülasyon, kendimizle ve başkalarıyla olan duygusal yüzleşmeden kaçtığımızda gerçekleşir. Manipülasyonun zıttı sadakattir. Dönüşümden payımıza düşeni aldığımızda, başkaları için de yer tutabiliriz. Birinin elinden gelenin en iyisini yapmak için çabaladığını anlıyoruz ve bundan korkmuyoruz veya bundan vazgeçmiyoruz. Dünyadaki tüm erdemler arasında sadakat en değerli olanlardan biridir. Sadakat kazanılır ve bunu kazanmak genellikle çok zaman alır. Ancak sadakatin getirdiği güven ve destek kesinlikle buna değer. Yaşamımızın erken dönemlerinde sadakat eksikliği, taklitçi davranışlara, işlevsiz ilişkilere ve yaşamda genel kafa karışıklığına yol açabilir.
Bu caydırıcı davranışlar (güven ve sadakat eksikliğinden kaynaklanan) sıklıkla sosyal kaygıya ve netlik ve amaç eksikliğine yol açar. Hayatta gelişip ilerleyemememizin, istediklerimizin peşinden gitmekte ve hayatımızın kontrolünü elimize almakta tereddüt etmemizin sebebinin güven ve sadakat eksikliğinden kaynaklandığını söyleyecek kadar ileri gidebiliriz. Sadık olmak ne demektir? Her cuma gecesi arkadaşınla dışarı çıkmak mı? Aramaları anında cevaplamak mı? Şart değil. ‘Sadakatlerimizin’ birçoğunun kökü ‘Bana şunu verirsen ben de sana bunu veririm’ şeklindedir. Sadakat bunun ötesine geçer. Sadakat, birinin daha büyük iyiliğini savunmaktır. Bazen bu, işleri yoluna koymak için o duygusal yüzleşmeyi yapmak anlamına gelir. Sadakat, insanların birbirlerine sahip çıkmasıdır. Birisi sadık olduğunuz kişi hakkında kötü konuşursa onun yanında yer alırsınız.
Güven, sevgi, samimiyet, yani hayattaki tüm önemli şeylerin ortak bir bileşeni vardır: sadakat. Akrep, bu çok önemli kaliteyi mükemmel bir şekilde somutlaştırmaya çalışan bir burçtur.
Akrep burcundaki Dolunayda sadakatin sizin için ne anlama geldiğini düşünün.
Sadakat ve sadakatsizlik size nasıl hissettiriyor? Başkalarının sadakatsizliği nasıl sizin kendi sadakatsizliğinizin bir yansıması olabilir – ya da tam tersi?
Boğa burcundaki Güneş’in Lilith ile üçgen açı yaptığını ve Ay’ın Başak burcundaki Juno ile altmışlık açı yaptığını unutmayın. Tüm bu ağırlığın ortasında bir çözüm var; ilişki anlaşmasını geliştirmenin bir yolu. Eğer korkusuzsanız, dürüstseniz ve “oraya gitmeye” istekliyseniz, başka biriyle aranızdaki ilişki anlaşmasının güçlendiğini göreceksiniz.
Kolaylıklar dilerim, sevgiler.
KEDİLİ ASTROLOG 
Yorum bırakın