Ekim ayı, Terazi burcunda güçlü bir Halkalı Güneş Tutulması ile başladı. Hemen ardından iki önemli gezegen hareketi var. Jüpiter İkizler burcunda gerilemeye başlayacak ve Plüton son kez Oğlak burcunda 29°’de ileri gitmeye başlayacak.
Ayın ortasında, Koç burcunda inanılmaz yoğun bir dolunay olacak hatta neredeyse tutulma ve Yengeç burcundaki Mars ve Oğlak burcundaki Plüton ile Büyük Öncü Kare açı oluşturacak. Ama tünelin ucunda ışık var. Ayın son kısmında güzel konfigürasyonlar var. Biri su elementi burçlarında, diğeri toprak elementi burçlarında olmak üzere iki büyük üçgen ve ardından bir mistik dörtgen. Her şey sonunda yoluna girecek galiba ama önce biraz daha karanlıkla mücadele etmeliyiz.
Hadi ayın önemli transitlerine bir bakalım.
2 Ekim 2024 – Terazi Burcunda Güneş Tutulması
2 Ekim 2024’te Terazi burcunun 10° derecesinde Güneş Tutulması gerçekleşti. Bu güçlü Güneş tutulmasında, gökyüzü resmen reset düğmesine bastı. Güney Düğüm yönlü Güneş Tutulmaları genellikle bir sonla ve ardından yeni bir başlangıçla gelir. Güneş Tutulması Yengeç burcunda olan Mars ile kare açıda ve Merkür ile kavuşumdaydı. Bu açılar, bazı sözlü gerginliklerin aslında dengeyi bulmak için gerekli olan serbest bırakmanın bir parçası olabileceğini gösteriyor. Yani sıkmayın kendinizi bırakın dökün içinizi dedi resmen. İyi haber şu, Tutulma yöneticisi Venüs, Mars ve Satürn ile uyumlu bir Büyük Su Üçgen’i oluşturdu. Eğer duygusal olarak dürüst olursak ve kırılgan olmayı çok da umursamazsak ilişkilerimiz daha iyi bir hal alabilir.
Halkalı tutulmada, Ay tıpkı tam tutulmada olduğu gibi Güneş’i örter, ancak Ay, Dünya’dan normalden biraz daha uzakta olduğu için, Ay’ın kenarında bir güneş ışığı halkası oluşur ve bu da bir ateş halkası veya hale oluşturur. Hale, derin manevi bir anlam taşır, dirilişi veya kutsal ve ilahi olanın (ışığın) karanlık tarafından alt edilemeyeceği fikrini sembolize eder. Güneş ve Ay’ın bereketli birleşiminde, özel bir şey, ilahi bir şey ortaya çıkar. Halka veya hale şeklindeki tutulmalar, ilahi olana açılan pencerelerdir. Azizlerin veya önemli manevi figürlerin neden sıklıkla başında halelerle tasvir edildiğini hiç merak ettiniz mi? Hale, ilahi bir mesajı ifade eder; güçlü, önemli ve göz ardı edilmesi imkansız bir mesaj.
Güneş Tutulması sırasında ışıklar sönebilir, ancak geriye kalan ışık izi, gözle görülemeyen şeyleri keşfetmemize yol gösterecektir. Güneş’in kalbinde, varlığımızın derin, bilgilendirici dokusundan cevaplar bulmaya çağrılıyoruz(Tutulma Merkür ile kavuşumda). Merkür bir tutulmayla kavuşum yaptığında, farkındalığımız jilet gibi keskindir. Ortaya çıkarılmayı bekleyen önemli bir mesaj vardır. Bu mesaj neyle ilgili? Terazi ile ilgili – başkalarıyla nasıl ilişki kurduğumuz, birebir ilişkilerde nasıl işlev gördüğümüzle ilgili. Terazi, ilişkilerin, uyumun ve uzlaşmanın burcudur.
Güneş’in Terazi’de düşüşte olmasının nedeni, Terazi’nin kendini diğerinin merceğinden görme eğiliminde olmasıdır. Güneş egodur, terazide ego düşer. Bu yansıtma süreci olmadan, Terazi’nin sağlam bir benlik duygusu oluşturması zordur. Bu dinamik, özellikle eşitsiz veya tek taraflı ilişkilerde kızgınlığa yol açabilir. Bu alma-verme dengesi veya dengesizliği, Terazi’nin bizi incelemeye davet ettiği temel bir temadır.
Ve işte tam bu noktada Mars devreye giriyor. Mars, artık tahammül edilemeyecek durumlara ışık tutuyor; uzlaşmanın etkisini gösterdiği ve işlerin artık sağlıklı veya dengeli olmadığı durumlara. Uzlaşma sadece çok fazla vermekle ilgili değildir; aynı zamanda kişinin gerçek ihtiyaçlarını görmezden gelmesiyle de ilgilidir. Bencil davranışlar bile, daha derin ilişki sorunlarını maskelemek için bir savunma olarak kullanıldığında, bir uzlaşma biçimidir, çünkü durumu sağlıklı bir şekilde ele almaktan kaçınırlar. Bu tutulma, karşılık vermede başarısız olduğumuz veya çok fazla verdiğimiz bu ilişki kalıplarının farkına varmamızı sağlıyor ve bizi dengeyi yeniden sağlamaya çağırıyor.
Neyin düzeltilmesi gerekiyor (Mars)? Hangi daha derin gerçeğin farkına varmamız gerekiyor (Merkür)? Dengeyi yeniden sağlamak için hangi değişimler veya ayarlamalar yapılması gerekiyor (Terazi’deki Tutulma)?
10 Ekim 2024 – Jüpiter Gerilemeye Başlıyor
10 Ekim 2024’te Jüpiter, İkizler burcunun 21° derecesinde gerilemeye başlıyor. Mayıs 2024’te İkizler burcuna girişinden bu yana Jüpiter adeta bir olimpiyat atleti gibi hızlıydı. Ama şimdi biraz durup dinlenme zamanı geldi. İkizler burcundaki Jüpiter, huzursuz ve dağınık enerjisiyle bilinir, bu yüzden geriye dönüp gözden kaçan bazı detayları yeniden gözden geçirmek aslında iyi bir şey olabilir. Jüpiter’in geri hareketi, iç gözlem ve büyüme için güçlü bir fırsat sunarak, derin inançlarımızı, zihniyet kalıplarımızı ve hayatımızda yolumuzu bulmak için benimsediğimiz genel yaklaşımı ele almamızı teşvik ediyor. Sonuçta, aklımıza koyduğumuz şeyleri ortaya çıkarırız, dolayısıyla bu zihinsel ve inanç düzeyleri üzerinde şimdi çalışmak, ilerlemek için gerekli olan farkı yaratabilir.
13 Ekim 2024 – Plüton İleri Harekete Başlıyor
13 Ekim 2024’te Plüton 29° Oğlak’ta düz hareketine başlıyacak. Plüton Oğlak’ın son derecesinde yön değiştiriyor. Yapılması gereken yapıldı. Dönüştürülmesi gereken dönüştürüldü. Eğer direnç gösterdiyseniz karşısına Mars geldiğinde tutunacak hiçbir şeyiniz kalmayacak. Plüton’un Oğlak burcunda olduğu bu son haftalarda, son bir kez geriye bakıyoruz. Bu, son vedaların, kapanışın ve bir çözümün sunulacağı bir zaman dilimidir. Bu, daha derin bir bilgeliğin ortaya çıkıp bir sonraki adımlarımıza rehberlik etmesi için gerekli bir zamandır. 29° Oğlak burcundaki Plüton ihtiyar bir şovalye gibidir. Plüton her şeyi gördü, her şeyi yaptı ve artık iş ondan çıktı. Plüton Oğlak burcundaki son dönemini tamamlarken, Kova burcuna geçmeden önce düşünmeye, anlamlı sonuçlar çıkarmaya ve dersleri bütünleştirmeye davet ediyor.
13 Ekim 2024 – Merkür Akrep Burcuna Geçiyor
13 Ekim 2024’te Merkür Akrep burcuna geçiyor. Akrep burcundaki Merkür, yoğun odaklanma ve gizli gerçekleri ortaya çıkarmak için amansız bir çaba içindedir. Bu süreç, gevezelik veya yüzeysel konuşmalar için iyi bir zaman değil. Bu süreç, dürüst konuşmalar (kendimiz ve başkalarıyla), terapi ve düşünce kalıplarımızın kökünü incelemek için iyi bir zaman. Bu 3 haftalık geçiş hepimizi gerçeğimizi konuşmaya, kastettiğimizi söylemeye ve söylediğimizin arkasında durmaya davet ediyor.
17 Ekim 2024 – Koç Burcunda Dolunay
17 Ekim 2024’te, Koç burcunun 24° derecesinde güçlü bir dolunay yaşayacağız. Hatta neredeyse tutulma. Tutulma kategorisini birkaç derece ile kaçırıyor. Bu dolunay, yoğun bir Öncü Büyük Karenin parçası olacak. Koç burcundaki Ay ve Terazi burcundaki Güneş, Yengeç burcundaki Mars ve Oğlak burcundaki Plüton ile kare açı yapacak. 4 gezegenin öncü burçlarda kare ve karşıtlıklar oluşturmasıyla Öncü Büyük Kare oluşur ve bu da anında eylem gerektiren dinamik bir gerilim yaratır. Bu Dolunay yüksek voltajlı enerjiyle yüklüdür. Koç burcundaki Dolunay’da, hayatımızda neyin yolunda gitmediğiyle gerçekten yüzleşmeliyiz. Bunun başka yolu yok. Bu yoğunluk yeterli değilmiş gibi, Ay aynı zamanda Chiron ile kavuşum halinde, zayıflıklarımızı ve eski yaralarımızı yüzeye çıkarıyor, bunlarla yüzleşmemizi ve onları iyileştirmemizi istiyor. Savaş yaralarının ardında, hala o masum çocuğuz (Koç). O ilahi kıvılcım hala orada. Şimdi, en derin zaaflarımızı harekete geçirse bile (Chiron) onunla yeniden bağlantı kurmalıyız.
17 Ekim 2024 – Venüs Yay Burcuna Geçiyor
17 Ekim 2024’te Venüs Yay burcuna geçiyor. Akrep’in yeraltı dünyasının derinliklerinden çıkan Venüs, artık aşk oklarını gökyüzüne doğru fırlatmaya hazır. Venüs Yay burcundayken macera bizi çağırıyor olacak.
23 Ekim 2024 – Güneş Akrep Burcuna Geçiyor
23 Ekim 2024’te Güneş Akrep burcuna geçiyor. Tüm Akrep burçlarına mutlu yıllar. Yılın bu zamanı, ‘karanlık tarafa’, yani esas olanın kaldığı, geçici olanın çözüldüğü veya yok olduğu, daha derin gerçeklerin ortaya çıkması için yer açtığı o verimli, dönüştürücü alana yolculuk yapma zamanıdır.
28-31 Ekim 2024 – Büyük Su Üçgeni ve Mistik Dörtgen
Ekim ayının son günlerinde gezegenler adeta hizalanıyor. Pek çok gezegen burçlarının 27. derecesinde olduğundan, birkaç önemli geometrik konfigürasyon oluşturacaklar. 28 Ekim’den itibaren, Akrep’te Merkür, Yengeç’te Mars ve Balık’ta Neptün ile Büyük Su Üçgeni’ni göreceğiz. 28 Ekim’de, Başak burcundaki Ay, Boğa burcundaki Uranüs ve Oğlak burcundaki Plüton ile Büyük Toprak Üçgeni’ni göreceğiz. Ardından, Su ve Toprak elementleri bir araya gelerek Akrep burcundaki Merkür, Yengeç burcundaki Mars, Boğa burcundaki Uranüs ve Oğlak burcundaki Plüton ile Mistik Dörtgen’i göreceğiz.
Gezegenler gökyüzünde hizalandıklarında, biz de iç dünyamızda hizalanmanın bir yolunu buluruz. Hayatın bulmacaları bu noktada bir araya gelir. Vücudumuz ve ruhumuz daha derin bir uyum ve bütünlük duygusu bulur ve kendimizle ve dünyayla uyum içinde hissederiz. Gerçekten bu Dünya’ya ait olduğumuz, doğru zamanda ve doğru nedenlerle burada olduğumuz duygusu vardır.
Yorum bırakın